2. Gilgal'a giden yolu, Arbela'daki Mesalot'u ele geçirdiler,
buralara saldırıp çok sayıda kişiyi de öldürdüler.
3. Yüz elli iki yılının ilk ayında Yeruşalim'in önünde kamp
kurdular.
4. Ardından yirmi bin yaya asker ve iki bin atlı askerle birlikte
Berea'ya doğru ilerlediler.
5. Yahuda, seçilmiş üç bin askerle Elasa'da kamp kurmuştu.
6. Düşmanın ne denli güçlü olduğunu gören askerler dehşete
kapıldılar ve çoğu kampı terk etti. Sonunda ancak sekiz yüz asker kaldı.
7. Ordusunun eriyip gittiğini ve her an kendisine
saldırılabileceğini gören Yahuda donakaldı, çünkü askerlerini toparlamaya
zamanı yoktu.
8. Umudunu yitirmiş olmasına karşın, geri kalanlara şöyle dedi:
"İleri! Düşmana karşı koyalım, onunla savaşabilecek gücü kendimizde
bulabiliriz."
9. Askerleri onu bu düşüncesinden caydırmaya çalışıp şöyle dediler:
"Hiç bir şey yapmaya gücümüz kalmadı, bu sefer ancak canımızı kurtarabiliriz.
Daha sonra kardeşlerimizle gelip onlarla savaşabiliriz, ama şimdiki halde
sayımız çok az."
10. Yahuda yanıt verdi: "Tanrı korusun, ben onlardan kaçmam!
Saatimiz geldiyse, hiç olmazsa kardeşlerimiz için erkek gibi ölelim ve ünümüze
leke sürecek bir şey yapmayalım."
11. Ardından düşman kuvvetleri kamptan dışarı çıktı ve Yahudiler onlarla
çarpışmak üzere sıralandılar. Atlı askerlerden iki bölük oluşturdular. Sapanla
atış yapan askerler ve okçular ordunun öncülerini oluşturuyordu. Hücum taburu
da onlarla birlikteydi ve tümü yiğit savaşçılardan oluşmuştu.
12. Bakkides ordunun sağ kanadında bulunuyordu. Sık saflarla
yürüyen mızraklı ve kalkanlı asker alayı boru çalarak iki bölüğün arasında
ilerledi. Yahuda'nın askerleri de bora çaldılar
13. ve orduların gürültüsü yeri titretti. Sabahtan akşama dek
savaştılar.
14. Yahuda, Bakkides'le asıl ordu gücünün sağ tarafta olduğunu
gördü. Tüm yürekli askerler onu izledi.
15. Sağ kanadı yarıp askerleri alanın en uzak bayırına dek
kovaladılar.
16. Ama sol kanatta bulunan Suriyeliler sağ kanadın parçalandığını
görünce dönüp Yahuda ile askerlerinin peşinden gittiler. Amaçları, onları arka
taraftan yakalamaktı.
17. Savaş umutsuzdu, her iki taraf çok sayıda ölü verdi.
18. Yahuda öldü ve geri kalanlar kaçtı.
19. Yonatan ve Simon kardeşleri Yahuda'yı Modin'de atalarından
kalmış olan mezara gömdüler.
20. Tüm İsrail ağladı ve Yahuda için büyük yas tuttu. Uzun süre
ağıt yaktılar:
21. "Güçlü erkek için nasıl bir düşüş, o erkek ki tek başına
İsrail'i kurtarmıştır!"
22. Yahuda'nın başardığı öteki işler, savaşları, yiğitlikleri ve
onun yüce olarak tanımlanmasına yol açan nedenler kaydedilmemiştir, ama
bunların sayısı çoktur.
23. Yahuda'nın ölümünden sonra yasayı tanımayanlar İsrail'de
gizlendikleri yerlerden çıktılar, kötülük yapanlar yeniden ortaya çıktı.
24. O günlerde büyük açlık vardı ve ülkedekiler bunların tarafını
tuttu.
25. Bakkides inançsızları özellikle seçti ve onları ülke valisi olarak
atadı.
26. Bu kişiler Yahuda'nın arkadaşlarını izledi, nerede olduklarını
araştırıp öğrendi ve onları Bakkides'in huzuruna getirdi. Bakkides onlardan
öç aldı ve onları aşağıladı.
27. İsrail'de korkunç bir baskı başladı. Peygamberlik devri
ortadan kalktığından beri hiç öyle bir şey olmamıştı.
28. Ardından Yahuda'nın tüm dostları bir araya gelip Yonatan'a
şöyle dediler:
29. "Kardeşin Yahuda öldüğünden beri düşmana, Bakkides'e ve
ulusumuzdan nefret edenlere karşı oluşacak direnişin önderliğini yapacak
kimse çıkmadı.
30. Bu ortamda yöneticimiz ve liderimiz olarak onun yerini alman ve
bizimle birlikte savaşman için bugün seni seçtik."
31. O günden başlayarak Yonatan liderliği kabullendi ve kardeşi
Yahuda'nın komutanlık görevini üstlendi.
32. Bakkides haberleri duyunca, Yonatan'ı öldürmek için planlar
tasarladı.
33. Ama Yonatan'la erkek kardeşi Simon ve onu destekleyenler bunu
öğrendi. Tekoa Çölü'ne sığınıp Asfar'daki su deposunun yakınına kamp kurdular.
34. Bakkides Şabat Günü'nde bunu öğrendi ve o da tüm ordusuyla Ürdün
Irmağı'nı geçti.
35. Yonatan, konvoyun başında bulunan kardeşini dostları olan
Nabatalılar'a gönderdi. Amacı, çok yüklü olan eşyalarını saklamalarını onlardan
istemekti.
36. Ama Medeva'dan Yambrioğulları onlara saldırdı. Yuhanna'yı
elindekilerle birlikte ele geçirdiler ve aldıkları ganimetle gittiler.
37. Bu olayın ardından Yambrioğulları'nın büyük bir düğün
hazırlığında olduğu Yonatan ve kardeşi Simon'a bildirildi. Yambrioğulları,
Kenan ülkesinden ileri gelen bir kişinin kızı olan gelinle Nadabat'tan büyük
bir kurulla geliyorlardı.
38. Kardeşleri Yuhanna'nın kanlı ölümünü anımsayarak dağa çıktılar
ve orada gizlendiler.
39. Gözcülük yaparken pek çok eşyası olan gürültülü bir alay
gördüler. Damat, sağdıçlar ve ailesi, tefler, bando ve askeri kuvvetler
eşliğinde gelin alayını karşılamaya geldi.
40. Pusuya yatan Yahudiler dağdan inip onları öldürdüler. Çok
sayıda kişi öldü, sağ kalanlar kaçıp dağa çıktılar ve tüm eşyaları bıraktılar.
41. Düğün yasa, bando müziği ağıta dönüştü.
42. Böylece kanı dökülen kardeşlerinin öcünü aldıktan sonra Ürdün
Irmağı'nın bataklığına döndüler.
43. Bakkides olup bitenleri duyar duymaz, Şabat Günü büyük bir orduyla
Ürdün Irmağı'nın sarp kıyısına vardı.
44. Yonatan askerlerine şöyle dedi: "İleri! Yaşamımız için
savaşalım,
45. çünkü bu gün ne dün gibidir, ne de önceki gün gibi.
Görüyorsunuz, hem ön hem de arka taraftan savaşmamız gerek. Bir yandan Ürdün
Irmağı'nın suları var, öte yandan bataklık ve çalılık var. Geri çekilmek için
bir hattımız yok.
46. Düşmanın elinden kurtulmayı Tanrı'dan dilemenin zamanıdır."
47. Yonatan savaşı başlattı. Bakkides'e bir darbe vurmak
istiyordu, ama ondan uzaklaşıp geri çekildi.
48. Sonra Yonatan ve askerleri Ürdün Irmağı'na atlayıp yüzmeye
başladılar ve karşı kıyıya geçtiler, ama düşman Ürdün Irmağını geçmedi ve
onları kovalamadı.
49. O gün Bakkides yaklaşık bin kişi yitirdi.
50. Bakkides Yeruşalim'e döndü ve Yahudiye'deki kentleri
güçlendirdi. Eriha Kenti'nde, Emmaus, Beythoron, Beytel, Timnat, Faraton ve
Tefon'da yüksek duvarlarla ve demir çubuklarla kapatılmış kapıları olan kaleler
yaptırdı.
51. İsrail'e rahat vermemek için her kentte bir garnizon bıraktı.
52. Beytsur ve Gazar kentleriyle kalelerini güçlendirdi, orada
besin maddeleriyle askerler bıraktı.
53. Ülkenin ileri gelenlerinin oğullarını rehin aldı ve onları
Yeruşalim Kalesi'nde gözaltında tuttu.
54. Yüz elli üç yılının ikinci ayında Alkimos, tapınağın iç
avlusundaki duvarın yıkılmasını buyurdu, böylece peygamberlerin yaptıklarını
bozmuş oldu. Alkimos duvarı yıkmaya başlarken
55. kendisine inme indi ve başladığı işi bitiremedi. Ağzı tıkandı
ve geçirdiği felç konuşmasını ya da ev halkına talimat vermesini engelledi.
56. Az süre sonra büyük acı çekerek öldü.
57. Alkimos'un öldüğünü gören Bakkides kralın yanına döndü. Yahudi
ülkesi iki yıl barış içinde yaşadı.
58. Sonra bütün yasa tanımayan inançsızlar bir plan üzerinde
anlaşmaya vardılar: "Şimdi bizim için Bakkides'i geri getirmenin tam
zamanıdır, çünkü Yonatan ve onu destekleyenler barış ve güvenlik içinde
yaşıyorlar. Bakkides bir gecede hepsini tutuklayabilir."
59. Ardından Bakkides'e gidip anlaşmaya vardılar.
60. Bakkides hemen büyük bir güçle yola çıktı ve Yahudiye'deki
tüm müttefiklerine gizli talimat göndererek Yonatan'ı ve onu destekleyenleri
yakalamalarını buyurdu. Ama bunu yapmayı başaramadılar, çünkü tasarıları
öğrenildi.
61. Yonatan'la askerleri ülkede yaklaşık elli kişiyi tutuklayıp
öldürdü. Bunlar gizli planda elebaşı olanlardı.
62. Sonra Yonatan'la Simon taraftarlarıyla birlikte Beytbasi'nin
el değmemiş bölgelerine çekildiler. Yıkık yerlerini onarıp güçlendirdiler.
63. Bunu duyan Bakkides tüm ordusunu toplayıp Yahudiye'deki
taraftarlarına haber saldı.
64. Ardından ilerleyip Beytbasi'yi kuşattı. Saldırısı günlerce sürdü
ve kuşatmayı sürdürecek malzeme hazırladı.
65. Ama Yonatan, erkek kardeşi Simon'u kentte bırakarak bir
avuç askerle kırlara gitti.
66. Kendi çadırlarında Odomera'yla erkek kardeşlerine ve
Fasiron'un oğullarına saldırdı. Onlar da karşı tarafa geçip güçlerini onlarla
birleştirdiler.
67. O arada Simon'la taraftarları kentten çıkarak kuşatma
malzemesini ateşe verdiler.
68. Bakkides'e saldırarak onu yendiler. Tasarılarıyla saldırısının
hiç bir sonuç vermediğini gören Bakkides şaşkına döndü
69. Kızgınlığını, kendisini bu ülkeye saldırmaya teşvik eden yasa
tanımayan inançsızlardan çıkardı ve çoğunu ölüme mahkûm etti. Ardından
ülkesine dönmeye karar verdi.
70. Bunu öğrenen Yonatan, barış antlaşmasının imzalanması ve
tutsakların serbest bırakılması için ona ulaklar gönderdi.
71. Bu öneriye
olumlu bakan Bakkides, Yonatan'ın isteklerini kabul etti ve yaşadığı sürece
kötülük etmeyeceğine ant içti.
72. Yahuda ülkesinde
tutsak ettiği kişileri Yonatan'a teslim ettikten sonra ülkesine geri döndü.
Onların sınırlarına bir daha yaklaşmadı.
73. Kılıç artık
İsrail'i tehdit etmiyordu. Yonatan Mikmas'a yerleşti, orada halkı yargıladı ve
İsrail'i Tanrıyı tanımayanlardan temizledi.