2. Tüm kardeşleri ve babasına bağlı olan kişiler onu destekledi,
İsrail için istekle savaştılar.
3. Ulusunun ününü arttırdı. Bir dev gibi göğüslük zırhını kuşandı,
Savaş takımını hazırladı. Ardı ardına savaşlara katıldı, Kılıcıyla safları
korudu.
4. Yiğitlikte bir aslan gibiydi, Avı için kükreyen bir aslan
yavrusuna benziyordu.
5. Yasa tanımayanları izleyip yerlerini saptadı, Ulusunu tedirgin
edenleri ateşe verdi.
6. Yasa tanımayanlar onun karşısında dehşete kapılıp utandı,
Kötülük yapan herkes şaşkına döndü, Onun önderliğinde kurtarma etkinlikleri
ilerledi.
7. Yaptığı işlerle pek çok krala acı, Ama Yakup'a sevinç verdi,
Anısı sonsuza dek kutsanmıştır.
8. Yahuda'nın kentlerini dolaştı, Oradaki insanları tümüyle yok
etti, Öfkeyi İsrail'den uzaklaştırdı.
9. Adı dünyanın öbür ucuna dek duyuldu, Yok olmak üzere olan
kişileri çevresine topladı.
10. Apolonyus İsrail'e karşı savaşmak üzere putperestleri ve
Samiriyeden büyük bir kuvveti bir araya topladı.
11. Yahuda bunu duyunca gidip onu karşıladı, onu bozguna uğratıp
öldürdü. Çoğu yaralandı, geri kalanlar kaçtı.
12. Yağma ettikleri mallara el kondu, Apolonyus'un kılıcı
Yahuda'nın eline geçti. Yahuda yaşamı boyunca bu kılıçla savaştı.
13. Yahuda'nın inanlılardan ve iyi hazırlanmış savaşçılardan oluşan
bir askeri kuvvet topladığını duyunca
14. Suriye ordusunun komutanı Seron şöyle dedi: "Yahuda'yla ve
kralın buyruklarını hiçe sayıp onu destekleyenlerle savaşırsam, krallıkta
onurlandırılacağım ve üne kavuşacağım."
15. İsrailliler'den öç almak amacıyla kendisini destekleyen
tanrısızlardan oluşan güçlü bir orduyla savaşa girişti.
16. Beythoron yokuşuna varır varmaz Yahuda bir avuç kişiyle
karşısına dikildi.
17. Kendilerine doğru ilerleyen büyük orduyu gördükleri zaman
yanındakiler Yahuda'ya şöyle dediler: "Bir avuç insan olan bizler, bu
denli kalabalık bir ordu ile nasıl savaşırız? Bugün bir şey yemedik ve çok
yorgunuz."
18. Yahuda şu yanıtı verdi: "Çok sayıda kişinin bir avuç insan
eliyle bozguna uğraması kolaydır, çünkü gerçekten kurtulanların az veya çok
olması Tanrı için birdir.
19. Savaşta zafer, savaşan gücün büyüklüğüne bağlı değildir, gücü
veren Tanrı'dır.
20. Onlar, saygısızca ve topluluk töresine aykırı davranarak, yasa
dışı eylemlerle bizi, eşlerimizi ve çocuklarımızı yok etmek, mallarımızı yağma
etmek istiyorlar.
21. Ama biz, yaşamak ve yasalarımızı korumak için savaşıyoruz.
22. O gözünüzün önünde onları ezecektir, onlardan korkmayın."
23. Sözlerini bitirdikten sonra Seron'la kuvvetlerine birdenbire
saldırdı, onları yendi.
24. Yahuda Seron'u Beythoron'dan aşağıya, ovaya dek kovaladı.
Askerlerden yaklaşık sekiz yüz kişi öldü, öbürleri Filist ülkesine sığındı.
25. Yahuda'yla kardeşlerinden herkes korkmaya başladı, çevredeki
uluslar dehşete kapıldı.
26. Onun adını kral bile duydu ve her ülkede Yahuda'dan ve savaşlarından
söz edildi.
27. Olayları bildiren haberler Antiyokus'u öfkelendirdi ve
krallığında savaş hazırlığına girişti, çok güçlü bir ordu oluşturdu.
28. Hazinesini açıp askerlerine bir yıllık ücret ödedi, tüm
olasılıklara karşı hazırlıklı olmalarını istedi.
29. Ardından kasalarındaki paranın tükendiğini, ilin ödediği verginin
azaldığını gördü. Bunun nedeni, eski çağlardan kalma yasaları kaldırmış olması,
dolayısıyla ülkede baş gösteren anlaşmazlıklar ve acılardı.
30. Daha önce de olduğu gibi elindeki paranın yetişmeyeceğinden
korkmaya başladı. Bir yandan giderleri karşılaması, öte yandan el açıklığı ve
savurganlıkla bol bol verdiği armağanların parasını ödemesi gerekiyordu.
Kendisinden önce tahta oturanlara oranla çok fazla armağan dağıtıyordu.
31. Gerçekten kuşku içindeyken, Pers ülkesine gitmeyi tasarladı.
İllerden vergi alıp çok para biriktirmek istiyordu.
32. Kral ailesinden soylu bir kişi olan Lisias'ı, Fırat'tan Mısır
sınırına dek kralın işlerine bakmakla görevlendirdi.
33. Lisias kralın oğlu Antiyokus'tan da kralın dönüşüne dek sorumlu
oldu.
34. Kral fillerle birlikte kuvvetlerinin yarısını ona verdi ve
izlediği politika konusunda onu bilgilendirdi. Özellikle Yahudiye ve
Yeruşalim halkı konusunda.
35. Onlara karşı bir ordu göndermek üzere Lisias'ı görevlendirdi.
Böylece İsrail'in gücünü ve Yeruşalim'den geri kalanları ezip yok edecekti. O
yerin anısını tümüyle ortadan kaldıracak,
36. topraklarını ellerinden alıp yabancıların çocuklarını bu
toprakların her tarafına yerleştirecekti.
37. Kral, kuvvetlerinin öbür yarısı ile birlikte krallığının
başkenti Antakya'dan yüz kırk yedi yılında yola çıktı. Fırat Irmağı'nı geçerek
yukarıdaki illere doğru ilerledi.
38. Lisias Dorimenes oğlu Ptolemiyi ve kralın dostları arasında
saygın kişiler olan Nikanor'la Gorgiyas'ı seçti.
39. Kralın buyurduğu gibi Yahuda ülkesine saldırıp her tarafını yıkmak
için onların buyruğuna kırk bin yaya, yedi bin atlı asker verdi.
40. Tüm kuvvetler yola koyuldu ve ovada, Emmaus çevresinde kamp
kurdu.
41. Kim olduklarını öğrenen ilin tüccarları kampa geldi.
Beraberlerinde çok sayıda altın, gümüş ve zincirler getirdiler, İsrailliler'i
köle olarak satın almayı önerdiler. Suriye'den ve Filist ülkesinden bir asker
grubu onlarla beraber gelmişti.
42. Yahuda'yla kardeşleri durumun gittikçe daha kötüye gittiğini
ve orduların kendi topraklarında konakladığını gördü. Kralın, ulusların tümüyle
yok olmasını buyurduğunu biliyorlardı.
43. Bunun üzerine birbirlerine şöyle dediler: "Ülkemizin
yıkıntılarını onaralım ve ulusumuzla tapınağımız için savaşalım."
44. Savaşa hazırlanmak, dua edip merhamet ve bağışlanma dilemek
için uluslarını bir araya topladılar.
45. Yeruşalim'de kimse oturmuyordu, orası çöle dönmüştü,
Çocuklarından dışarıya çıkacak ya da içeriye girecek kimse kalmamıştı. Tapınak
ayaklar altında çiğneniyordu, Kalede yabancı soydan kimseler vardı, Artık orada
putperestler oturuyordu. Yakup için artık sevinç yoktu, Flüt ve kırk telli
kanuna benzer çalgı susmuştu.
46. Bir araya geldikten sonra Yeruşalim'in karşısındaki Mispa'ya
gittiler. Çünkü Mispa geleneksel olarak İsrailliler'in dua ettikleri bir
yerdi.
47. O gün oruç tutup çula sarındılar, başlarını külle örtüp
giysilerini yırttılar.
48. Putperestler kendilerine yol gösterilmesi için düzmece
tanrıların biçimlerine başvurdu; oysa onlar Yasa Kitabı'nı açtılar.
49. Ardından kâhin giysilerini, meyvelerden aldıkları ilk ürünü
ve gelirlerinin onda birini ortaya getirdiler, ant içen ve süreleri dolan
kişileri sıraya koydular.
50. Sonra seslerini göğe doğru yükseltip şöyle bağırdılar:
"Bu kişilere ne yapacağız, onları nereye götüreceğiz?
51. Kutsal bölgen ayaklar altında ezilip kirletildi, kâhinler
utançlarından yas tutuyor
52. ve şimdi putperestler bizi yok etmek için birleştiler. Bizler
için neler tasarladıklarını biliyorsun.
53. Sen bize yardım etmezsen nasıl onlara karşı koyabiliriz?"
54. Ardından boruları çaldılar ve büyük bir çığlık attılar.
55. Bundan sonra Yahuda ulusuna önderler atadı. Bu önderler bin,
yüz, elli veya on kişiyi yönetecekti.
56. Yasaya uyarak ev yapanların, evlenmek üzere olanların, üzüm
bağı dikenlerin ya da korkanların evlerine dönmelerini söyledi.
57. Sonra askerî birlikler ilerledi, Emmaus'un güneyinde bir yer
tuttu.
58. Yahuda onlara şöyle dedi: "Silahınıza sarılın, yiğit olun!
Sabahleyin bize karşı toplanan putperestlerle çarpışmaya hazır olun. Onlar bizleri
ve tapınağımızı yok etmek istiyor.
59. Ulusumuzun ve kutsal tapınağımızın yok olduğunu görmektense,
savaşta ölmek bizim için daha iyidir.
60. Tanrı ne buyurursa, o olacaktır."