2. Bunu duyan Kral Dimitrios çok büyük bir ordu toplayıp onunla
savaşmak için yola çıktı.
3. Dimitrios ayrıca Yonatan'a uzlaşmak için bir mektup gönderdi.
Mektubun amacı onun onurunu arttırmaktı.
4. Şöyle düşündü: "Bu insanlarla anlaşmak için ilk önce bizim
harekete geçmemiz uygun olur, yoksa bize karşı İskender'le birleşebilirler.
5. Kendilerine, kardeşlerine ve ulusuna yaptığımız kötülükleri
unutmamıştır."
6. Dimitrios bir ordu toplaması ve silah yapması için Yonatan'a
izin verdi. Kendisini onun müttefiki olarak tanımlamasını, ayrıca kalede
bulunan rehinelerin Yonatan'a teslim edilmesini istedi.
7. Yonatan doğruca Yeruşalim'e gitti, tüm ulusun ve kaledeki
kişilerin önünde mektubu okudu.
8. Kralın Yonatan'a bir ordu toplama yetkisi verdiğini duyunca
herkes dehşete kapıldı.
9. Kaledekiler rehineleri Yonatan'a teslim ettiler, o da onları
ailelerine gönderdi.
10. Ardından Yonatan Yeruşalim'e yerleşti ve kenti yeniden kurup
onarmaya başladı.
11. Bu işten sorumlu olanlara, Siyon Dağı'nın etrafında duvarlar
ve savunma sistemleri yaparken bu iş için dört köşe yontulmuş taşlar
kullanmalarını buyurdu. Böylece yapı daha sağlam olacaktı. Her şey istediği
gibi yapıldı.
12. Bakkides'in yaptığı kalelerde yaşayan yabancılar oradan gittiler.
13. İşlerini bırakıp birer birer kendi ülkelerine döndüler.
14. Yalnız Beytsur'da yasayı ve buyrukları terkedenlerden bir kaç
kişi bulunuyordu, oraya sığınmışlardı.
15. Kral İskender, Dimitrios'un Yonatan'a verdiği sözleri duydu.
Aynı zamanda Yonatan'la erkek kardeşlerinin yaptıkları savaşlar, gösterdikleri
yiğitlik ve geçirdikleri zorlu deneyimler konusunda kendisine bilgi verildi.
16. Kral İskender hayretini açığa vurdu: "Ona benzer bir kişi
bulabilecek miyiz? Bir an önce dostluğunu kazanalım ve müttefikimiz
olsun!"
17. Ardından ona bir mektup yazıp şöyle dedi:
18. "Kral İskender'den kardeşi Yonatan'a selamlar!
19. Senden bizimle dost olmaya hazır, güçlü bir eylem adamı olarak
söz edildiğini duyduk.
20. Bu nedenle biz de seni bugün ulusunun başkâhini olarak atadık
ve sana 'Kralın Dostu' ünvanını verdik. Çıkarlarımızı inceleyip bizlerle
dostça ilişkiler sürdürmeni bekliyoruz." Aynı zamanda Kral İskender
Yonatan'a mor renkte uzun bir giysi ve altın bir taç gönderdi.
21. Yonatan yüz altmış yılının yedinci ayında, Çardak Bayramı'nda
bu kutsal giysileri giydi. Ardından ordular toplamaya ve çok sayıda silah yapmaya
başladı.
22. Olanları duyunca Dimitrios'un canı sıkıldı.
23. Şöyle dedi: "Biz ne yaptık da İskender bizden önce
davranıp Yahudiler'in dostluğunu kazandı ve durumu güçlendirdi?
24. Ben onlara bir çağrı yapacağım. Beni desteklemeleri için
ilerlemelerini sağlayacak olanaklar ve para önereceğim."
25. Onlara şöyle yazdı: "Kral Dimitrios'tan Yahudi ulusuna
selamlar!
26. Bizimle yaptığınız antlaşmaya uyduğunuzu, bizlerle dostça
ilişkilerinizi devam ettirdiğinizi ve düşmanlarımızın tarafını tutmadığınızı
duyduk. Bu bizi çok memnun etti.
27. Bizimle sözünüzde durmakta devam ederseniz, bizim için
yaptıklarınızın karşılığını fazlasıyla öderiz.
28. Sizlere pek çok armağanlar verip ayrıcalık tanırız.
29. Bundan böyle sana ve tüm Yahudiler'e ayrıcalık tanıyorum.
Vergi, tuz için aidat ve zorunlu olarak ödenen taç parasını ödemeyeceksiniz.
30. Ağaçlardan toplanan meyvelerin yarısıyla ekili tohumun üçte
biri benim hakkım olmasına rağmen, bugünden başlayarak sonsuza dek Yahudi
ülkesine ve ona bağlı Samiriye'yle Galile bölgesine bu konuda özgürlük tanıyorum.
31. Yeruşalim ve toprakları kutsal olacak, ondalık vergisiyle öbür
vergilerden muaf tutulacaktır.
32. Yeruşalim Kalesi'ni kontrol etmekten vazgeçiyorum. Bu işi
başkâhine bırakıyorum. O da kendi seçeceği bir garnizonla orayı yönetecektir.
33. Krallığımın herhangi bir yerinde Yahudiye ülkesinden tutsak
edilen tüm Yahudiler fidye ödenmeden özgür olacaktır. Tüm Yahudiler'in
vergilerden muaf tutulacağını bildiririm. Çiftlik hayvanları da buna dahildir.
34. Tüm bayramlar, Şabat günleri, ayın yay biçiminde olduğu
günler, özel tören günleri, bayram öncesi ve sonrası üç gün, krallığımda
yaşayan tüm Yahudiler için af ve temize çıkma günleri olacaktır.
35. Herhangi bir nedenle onların peşine düşmeye ya da onlara
saldırmaya kimsenin hakkı olmayacaktır.
36. "Kralın kuvvetlerine otuz bin Yahudi katılacak ve kralın
diğer askerleri gibi geçimleri sağlanacaktır.
37. Bir bölümü kralın başlıca kalelerinde kalacak, öbürleri de
krallığımızda güvenilen kişilerin atandığı yerlere gönderilecektir. Kralın
Yahuda ülkesi için bildirdiği gibi subayları ve komutanları kendi aralarından
atanacak ve kendi yasalarına göre yaşayacaktır.
38. "Samiriye bölgesinden Yahudiye'ye bağlanan üç bölgeye
gelince, Yahudiye ile bir bütün oluşturacak, tek bir yöneticiye bağlı
olacaklar. Ancak başkâhinin otoritesini tanıyacaklardır.
39. Yeruşalim'deki tapınağa Ptolemais'i ve çevresini armağan ettim.
Böylece gelirleriyle halkın tapınmasının giderleri karşılanacaktır.
40. Kişisel olarak on beş bin gümüş para armağan ediyorum. Bu para
kralın her yıl çeşitli yerlerden aldığı gelire karşı gider olarak
kaydedilecektir.
41. Önceki yıllarda yöneticilerin ödemediği tüm paralar, tapınakta yapılan onarım çalışmalarını karşılamak için kullanılacaktır.
41. Önceki yıllarda yöneticilerin ödemediği tüm paralar, tapınakta yapılan onarım çalışmalarını karşılamak için kullanılacaktır.
42. Ayrıca yıllık hesaplardan anlaşılacağı gibi, her yıl
tapınaktan alınan beş bin gümüş para, bundan böyle ayinleri yöneten kâhinlere
gelir olarak bırakılacaktır.
43. Kraliyet hazinesine veya başka yere borçlu olup da
Yeruşalim'deki tapınağa veya o yöreye sığınan kişi, krallığımdaki tüm mal
varlığıyla özgür olacaktır.
44. Tapınağın yapımına ve onarımına gelince, tüm giderler kraliyet
hazinesi tarafından karşılanacaktır.
45. Yeruşalim'in duvarlarının yeniden yapılması ve çevresinin
güçlendirilmesi için gereken para kraliyet hazinesi tarafından karşılanacak ve
Yahudiye'deki öbür kent duvarlarının yeniden yapımı da aynı biçimde
karşılanacaktır."
46. Yonatan ve ulusu bu önerileri duydukları zaman inanmadılar ve
onları onaylamadılar. Çünkü Dimitrios'un İsrail'de yaptığı kötülükleri ve
kendilerine acımasızca yaptığı baskıyı anımsadılar.
47. İskender'in tarafını tuttular, çünkü onu olağanüstü iyilik eden
bir kişi olarak kabullenmişlerdi ve sürekli onun müttefiki oldular.
48. Ardından İskender büyük kuvvetler topladı, Dimitrios'un
karşısında durumu saptadı.
49. İki kral savaşmaya başladı. İskender'in ordusu çekildi, Dimitrios
onun peşine düşüp askerlerini bozguna uğrattı.
50. Günbatımına dek çarpışma sürdü, ama Dimitrios o gün öldürüldü.
51. İskender, Mısır Kralı Ptolemi'ye elçilerle aşağıdaki mesajı
gönderdi:
52. "Artık krallığıma döndüm, atalarımın tahtına çıktım. Dimitrios'u
ezip gücümü kanıtladım, böylece ülkemizin kontrolünü elde ettim.
53. Çünkü onunla savaştım ve gerek kendisini gerekse ordusunu yok
ettik ve şimdi onun krallığında tahta çıktım.
54. öyleyse, şimdi bir dostluk antlaşması imzalayalım. Kızını bana
ver, damadın olayım ve her ikinize, gerek sana gerekse ona yaraşır armağanlar
vereyim."
55. Kral Ptolemi şöyle yanıtladı: "Atalarının ülkesine dönüp
onların tahtına çıktığın gün kutlu olsun!
56. Mektubundaki önerilerini hemen yapacağım, ama beni Ptolemais'te
karşıla. Böylece birbirimizi görelim ve istediğin gibi kayınbaban
olurum."
57. Ptolemi, kızı Kleopatra ile birlikte Mısır'dan ayrıldı ve yüz
altmış iki yılında Ptolemais'e vardı.
58. Kral İskender onları karşıladı. Ptolemi kızı Kleopatra'yı onunla
evlendirdi. Ptolemais'te krallara yaraşır görkemli bir düğün yaptılar.
59. Ardından Kral İskender gelip kendisiyle görüşmesi için
Yonatan'a yazdı.
60. Yonatan görkemli biçimde Ptolemais'e geldi ve iki kralla buluştu.
Onlara ve dostlarına gümüş, altın ve bir çok armağanlar verdi. Onların üzerinde
iyi bir izlenim bıraktı.
61. Bu arada İsrail'den* inancından dönen birçok kişi
Yonatan'ı suçlamak için bir araya geldi, ama kral onları önemsemedi.
*Yunanlaşmaya taraftar olan Yahudiler.
62. Yonatan'ın giysilerini çıkarmasını ve mor renkteki giysileri
giymesini buyurdu. Kralın isteği yerine getirildi.
63. Ardından kral, Yonatan'ı yanına oturttu ve subaylarına şöyle
dedi: "Kentin merkezine dek onunla birlikte gidin, hiç kimsenin herhangi
bir nedenle onu suçlamaması ona Saldırmaması gerektiğini bildirin."
64. Bunun üzerine Yonatan'ı suçlayanlar, onun mor renkte giysiler
giydiğini ve bu bildiri ile onurlandırıldığını görünce kaçtılar.
65. Ardından kral, Yonatan'ı onurlandırıp ilk dostları arasına
kattı, onu askeri danışman ve genel vali atadı.
66. Sonra Yonatan barış içinde ve sevinçle Yeruşalim'e döndü.
67. Yüz altmış beş yılında, Dimitrios oğlu Dimitrios Girit'ten
atalarının ülkesine geri döndü.
68. Kral İskender bunu duyunca karamsarlığa kapıldı ve Antakya'ya
çekildi.
69. Dimitrios Apolonyus'u Kili-Suriye valiliğine atadı. Apolonyus
büyük bir kuvvet toplayıp Yamniya'daki kampından Başkâhin Yonatan'a aşağıdaki
mesajı yolladı:
70. "Bize karşı başkaldırdın, ama tümüyle yalnızsın. Şimdi
senin yüzünden gülünç duruma düşüyorum ve olup bitenler başıma kakılıyor.
Niçin gücünü dağlarda bize karşı kullanıyorsun?
71. Kuvvetlerine o denli güveniyorsan şimdi aşağıya in ve ovada
karşılaşalım. Böylece birbirimizin yeteneğini sınayalım. Kentler tüm gücüyle
benim tarafımı tutuyor.
72. Benim kim olduğumu ve bizleri kimin desteklediğini sor da
öğren! Bize karşı koyamayacağını söyleyeceklerdir, çünkü ataların kendi
topraklarında bizim tarafımızdan iki kez bozguna uğratıldı.
73. Ayrıca vadide atlı askerlere ve bu büyük orduya karşı koyamazsın,
çünkü ovada ne taş ne kaya ne de saklanılacak bir yer vardır."
74. Apolonyus'un
mesajını alan Yonatan canlandı, seçtiği on bin askerle Yeruşalim'den ayrıldı.
Kardeşi Simon da takviye kuvvetleriyle ona katıldı.
75. Yonatan
kuvvetleriyle Yafa'ya dek geldi. Apolonyus'un Yafa'da garnizonu vardı, bu
nedenle halk Yonatan'a kapıları açmamıştı. Ama Yonatan saldırıya geçince,
76. halk korkup
kapıları açtı ve Yonatan Yafa'yı ele geçirdi.
77. Apolonyus
olanları duyunca üç bin atlı asker ve büyük bir ordu topladı, Azotus'tan
geçecekmiş gibi oraya gitti. Ovaya dek ilerledi, çünkü atlı askerleri
kalabalıktı ve onlara güveniyordu.
78. Yonatan
Azotus'a dek onun peşinden gitti ve iki ordu savaşmaya başladı.
79. Apolonyus
arka tarafa gizlice bin atlı asker bırakmıştı.
80. Yonatan ise
arkasında kurulan tuzağı biliyordu. Apolonyus'un atlı askerleri Yonatan'ın
ordusunu sardı ve sabahtan akşama dek askerlerine ok attı.
81. Ama
Yonatan'ın buyruklarına uyan askerleri direndi ve düşman atları yorgun düştü.
82. Böylece Simon
kendi kuvvetleriyle katkıda bulunabildi. Sık saflarda yürüyen mızraklı ve
kalkanlı asker alayının etrafını çevirdi ve onu parçalayıp bozguna uğrattı.
83. Atlı askerler
ovada dağılıp Azotus'a kaçtılar ve orada tapındıkları putun tapınağı
Beytdagon'a sığındılar.
84. Ama Yonatan
Azotus'u ve çevredeki kentleri ateşe verdi, her yeri yağma etti. Dagondaki
tapınağı içindeki tüm kaçaklarla birlikte ateşe verdi.
85. Düşman
kayıpları, kılıçtan geçirilenler ve yakılanlar içinde olmak üzere yaklaşık
sekiz bin kişiyi buluyordu.
86. Yonatan
oradan ayrıldı, Askalon'un karşısında kamp kurdu. Halk büyük törenlerle dışarı
çıkıp onu karşıladı.
87. Ardından
Yonatan adamlarıyla beraber, savaş ganimetleriyle yüklü olarak Yeruşalim'e
döndü.
88. Kral İskender
olup bitenleri duyduğu zaman, Yonatan'ı yeniden onurlandırdı.
89. Ona
genellikle kralın kuzenlerine verilen türden altın bir broş gönderdi, Ekron'la
tüm topraklarının mal sahipliğini ona verdi.