2. Aralarında yaşayan Yakup'un soyunu yok etmeye karar verdiler.
Yahudi vatandaşlarını öldürmeye ve kovmaya başladılar.
3. Yahuda, İdumea'da Esav'ın oğullarıyla savaştı, Akrabatene
bölgesinde İsrailliler kuşatma altındaydı. Yahuda onları büyük yenilgiye
uğrattı ve her şeyi yağma etti.
4. Yahuda Beanoğulları'nın kötülüğünü anımsadı. Yollarda pusu kurup
halka gözdağı veriyor, tuzağa düşürüyorlardı.
5. Onları kendi ülkelerinde ele geçirdi ve kuşattı, onlara engel
olmaya ant içti, kulelerini ateşe verdi ve tüm kuleler içindekilerle beraber
yandı.
6. Ardından Yahuda Ammonlular'a doğru ilerledi, Timoteus'un önderliğindeki büyük savaş gücüyle ve çok sayıda insanla karşılaştı.
6. Ardından Yahuda Ammonlular'a doğru ilerledi, Timoteus'un önderliğindeki büyük savaş gücüyle ve çok sayıda insanla karşılaştı.
7. Onlarla bir çok savaşlar yaptı, onları yendi ve hepsini
öldürdü.
8. Yazer'i ve çevredeki köyleri ele geçirdikten sonra Yahuda
Yahudiye'ye çekildi.
9. Gilat'taki putperestler, topraklarında yaşayan İsrailliler'i
yok etmek için birleştiler. Ama onlar Datema Kalesi'ne sığındılar. Yahuda'yla
erkek kardeşlerine şu mektubu gönderdiler:
10. "Çevremizdeki putperestler bizi yok etmek için
birleştiler,
11. sığındığımız kaleye saldırmaya hazırlanıyorlar. Kuvvetlerinin
komutanı Timoteus'tur.
12. Tez elden gelin ve bizi onların pençesinden kurtarın, çünkü
büyük kayıplar verdik.
13. Tov yöresinde yaşayan tüm vatandaşlarımız öldürüldü, kadınlar
ve çocuklar tutsak oldu, mallarına el kondu, yaklaşık olarak bin kişilik
kuvvet yok edildi."
14. Bu mektup okunurken, Galileden gelen giysileri yırtılmış
ulaklar da aynı haberleri bildiriyorlardı:
15. "Ptolemais, Sur ve Sayda halkı bizi yok etmek için
Galile'deki tüm putperestlerle güç birliği yaptılar!"
16. Yahuda ve halkı bunu duyunca, düşmanın saldırısına uğrayan ve
baskı altında olan vatandaşları için neler yapılabileceğini görüşmek üzere
büyük bir toplantı yapıldı.
17. Yahuda kardeşi Simon'a şöyle dedi: "Askerlerinle birlikte
Galile'ye git ve vatandaşlarını kurtar. Ben de kardeşim Yonatan'la birlikte
Gilat'a gideceğim."
18. Zekeriya oğlu Yusuf'u ve halkın önderi Azarya'yı ordunun geri
kalan kısmı ile Yahudiye'yi korumaları için orada bıraktı ve onlara şöyle
buyurdu:
19. "Bu insanların sorumluluğunu üzerinize alın ve biz geri
dönünceye dek putperestlerle savaşmayın."
20. Galile için Simon'a üç bin kişi, Gilat için Yahuda'ya sekiz
bin kişi verildi.
21. Simon Galile'de ilerledi, putperestlerle birçok savaşlar yaptı
ve karmakarışık bir durumda geri çekilmelerini sağladı.
22. Onları Ptolemais kapısına dek kovaladı, yaklaşık üç bin kişi
öldü. Simon onların mallarını yağma etti.
23. Galile ve Arbatta'daki Yahudiler'i, eşlerini, çocuklarını ve
tüm mallarını alarak onlarla birlikte Yahudiye'ye döndü. Bu olay büyük sevince
neden oldu.
24. Bu arada Yahuda Makabe, kardeşi Yonatan'la Ürdün Irmağı'nı geçti,
çölde üç gün yürüdü.
25. Orada Nabatalılar'la karşılaştılar. Onlarla anlaştılar ve
Gilat'ta kardeşlerinin başına gelenler kendilerine bildirildi.
26. Nabatalılar'ın söylediğine göre çoğu Bosra'da, Bosor'da,
Alema'da, Kasfo'da, Maked'de ye Karnayim'de kuşatılmıştı. Buraları
güçlendirilmiş büyük kentlerdi.
27. Öbürleri Gilat'ın çeşitli kentlerinde gözaltına alınmıştı. Düşman,
ertesi gün saldırıya geçip bu kaleleri ele geçirmeyi ve içindeki tüm insanları
bir günde yok etmeyi tasarlıyordu.
28. Yahuda ve ordusu tez elden çöl yolundan Bosra'ya döndü, kenti
ele geçirdi. Tüm erkekleri kılıçtan geçirdi, kenti yağmalayıp ateşe verdi.
29. Geceleyin oradan ayrıldılar, kaleye varıncaya dek ilerlediler.
30. Gün doğarken, büyük bir kalabalığın kaleyi ele geçirmek
amacıyla merdivenler yerleştirdiğini ve ön hazırlıklara giriştiğini gördüler.
Saldırı yeni başlıyordu.
31. Saldırının başladığını ve savaş çığlıklarının boru sesleriyle
ve büyük bir gürültüyle birlikte göklere yükseldiğini gören Yahuda,
32. ordusundaki askerlere şöyle dedi: "Bugün savaşmalısınız,
vatandaşlarınız için savaşın."
33. Orduyu üçe bölüp üç komutanın buyruğuna verdi. Boru sesleri ve
yüksek sesle okunan dualarla birlikte düşmanın arka tarafına doğru ilerledi.
34. Timoteus'un kuvvetleri Makabe'yi tanıyıp onun önünden kaçtı.
Makabe onları büyük bir yenilgiye uğrattı. O gün yaklaşık sekiz bin kişi öldü.
35. Ardından Alema'ya doğru yöneldi, kente saldırıp ele geçirdi.
Erkekleri öldürdü, kenti yağma edip ateşe verdi.
36. İlerleyerek Kasfo'yu, Maked'i, Bosor'u ve Gilat'ın öbür
kentlerini de ele geçirdi.
37. Tüm bu olaylardan sonra, Timoteus başka bir ordu toplayıp
vadinin ucunda, Rafon'un karşısında kamp kurdu.
38. Yahuda, kampı incelemeleri için adamlar gönderdi. Onlar geri dönünce
şöyle dediler: "Çevremizdeki tüm putperestler onunla birlikte, çok
kalabalık bir ordu oluşturuyorlar.
39. Yedek olarak ücretli Arap askerleri var. Vadinin en ucunda
kamp kurdular ve sana saldırmaya hazır durumdalar." Bunun üzerine Yahuda
onlarla savaşmak için ilerledi.
40. Yahuda'yla askerleri kanala yaklaşırken, Timoteus ordusunun
komutanlarına şöyle dedi: "Kanalı ilk önce o geçerse ona karşı koyamayız,
çünkü bizden daha güçlü olacak.
41. Ama korkup suyun öbür tarafına kamp kurarsa, karşıya geçeriz
ve o zaman daha güçlü oluruz."
42. Kanala varınca Yahuda ordunun yazıcılarını kanal boyunca
yerleştirdi ve onlara şöyle buyurdu: "Kimsenin çadır kurmasına izin
vermeyin, herkes savaşacak!"
43. Kendisi herkesten önce karşıya, düşman tarafına geçti ve
hepsi onu izledi. Onların önünden kaçan putperestler zırhlarını parçaladı,
sığınmak için Karnayim'in kutsal yörelerine kaçtı.
44. Yahudiler ilk önce kenti ele geçirdi, ardından yöreyi ateşe
verdi. Böylece Karnayim yıkıldı. Düşman Yahuda'ya daha fazla karşı koyamadı.
45. Ardından Yahuda, Gilat'ta yaşayan tüm İsrailliler'i, en
önemsizinden en büyüğüne dek, eşleri, çocukları ve malları ile birlikte
topladı. Olağanüstü bir topluluk oluşturdu, onları Yahudiye'ye götürmek üzere
yola çıktı.
46. Yolun her iki tarafını kaplayan güçlü bir kent olan Efron'a
vardılar. Kentin sağından ya da solundan geçmek olanaksızdı, onun için kentin
içinden geçmek istediler.
47. Ama kent halkı geçmelerine izin vermedi ve kapılara taşlarla
barikat kurdu. Yahuda onlara uzlaştırıcı bir haber gönderdi:
48. "İzin verin de ülkenizden geçip kendi ülkemize varalım.
Kimse size kötülük etmeyecek, biz sadece kentten geçmek istiyoruz." Ama
kapıları açmadılar.
49. O zaman Yahuda saflara verdiği buyrukla herkesin olduğu yerde
durmasını istedi.
50. Savaşçılar yerlerini aldı. Yahuda gece gündüz sürekli olarak
kente Saldırdı, sonunda kent teslim oldu.
51. Tüm erkekleri kılıçtan geçirdi, kenti yerle bir edip yağmaladı ve
ölülerin cesetleri üzerinden yürüyerek kenti geçti.
52. Ardından Yahudiler Ürdün Irmağı'nı geçerek Beytşean'ın
karşısındaki büyük ovaya vardılar.
53. Yahuda yol boyunca arkada kalan kişileri toparladı ve halkı
yüreklendirdi. Ülkelerine varıncaya dek bu durum süregeldi.
54. Sevinç ve mutlulukla Siyon Dağı'na çıktılar, hiç bir kayıp
vermeden sapasağlam geri döndükleri için kurban kestiler.
55. Yahuda'yla Yonatan Gilat ülkesindeyken, kardeşi Simon da
Galilede Ptolemais'in önündeyken,
56. ordunun komutanları olan Zekeriya oğlu Yusuf ve Azarya onların
yiğitliğini ve savaştaki başarılarını duyup
57. şöyle dediler: "Biz de ünlü olmak için çevremizdeki
uluslarla savaşalım."
58. Sonra komuta ettikleri askerlere ilerlemeyi buyurdular ve
Yamniya'nın üstüne yürüdüler.
59. Ama Gorgiyas onlarla savaşmak üzere askerleriyle birlikte
kentten dışarı çıktı,
60. Yusuf'la Azarya yenildiler ve Yahudiye'nin sınırlarına kadar
izlendiler. O gün yaklaşık olarak iki bin İsrailli yaşamını yitirdi.
61. Böylece onlar için işler ters gitti, çünkü Yahuda'yla
kardeşlerinin sözlerini dinlemeyip kendi yiğitliklerine güvendiler.
62. Onlar, İsrail'i kurtarmakla yükümlü olan aileye ait değillerdi.
63. Ama yiğit Yahuda'yla erkek kardeşlerinin adları tüm İsrail'de
ve adlarını duyan tüm uluslarca onurlandırılıyordu.
64. Onları alkışlamak amacıyla insanlar çevrelerinde toplanıyordu.
65. Yahuda, güneydeki ülkede yaşayan Edomlular'la savaşmak üzere
erkek kardeşleriyle yola çıktı. Hevron'a ve çevresindeki köylere saldırdı,
yöreyi güçlendirmek için alınan savunma önlemlerini yerle bir etti ve yöreyi
kuşatan kaleleri ateşe verdi.
66. Ardından Yahuda Filistliler'in ülkesine ilerledi ve Marisa'dan
geçti.
67. O günkü savaşta ölenler arasında bazı kâhinler de bulunuyordu.
Savaşa katılmakla cesaretlerini kanıtlamak istemişler, delicesine bir
cesaretle tehlikeli bir işe atılmışlardı.
68. Sonra Yahuda, Filist'in bir bölgesi olan Azotus'a yöneldi.
Onların sunaklarını yıktı, tanrılarının yontularını ateşe verdi ve Yahuda
ülkesine çekildi. Onların kentlerini tümüyle yağmalamıştı.